Sürçülisan olursa şimdiden affola.
Son zamanlarda futbol kamuoyunda Trabzonspor'u öven, ballandıran, gaz veren yazılar okuyorsunuzdur ya da konuşmalar dinliyorsunuzdur.
Böyle bir şey olduğunda çok daha dikkatli ve uyanık olma zamanı gelmiş demektir. Diyeceksiniz ki niye?
Türk futbol kamuoyu başarıya koşan, şampiyonluğu isteyen ve zorlayan, gümbür gümbür bir Trabzonspor'u asla sevmez. Türk futbol kamuoyu iyi futbol oynayan ama sonuç üretemeyen, göze hoş gelen futbol oynayan ama şampiyonluğu zorlamayan, kısacası bal yapmayan arı Trabzonspor'u sever. O sebepten Trabzonspor'u öven ve camiayı gaza getirmeye çalışan söylemler çoğaldığında uyanık olma katsayımızı yükseltme zamanının geldiğini anlamalıyız.
Böyle zamanlarda ayakla oynanan futbolda saha içi ve saha dışı ayak oyunları başlar. Masa başı hamleler artar. Sen sahada alınteri dökerken hakkın olanı efor harcamadan elinden almaya çalışırlar. Yaşanmadı mı bunlar daha önce, yaşandı.
Her ne kadar algı odakları Trabzonspor'un arkasında güçlü destek var dese de ben Trabzonspor'un her zaman sahipsiz kaldığı düşüncesindeyim. İstediğimiz şey de hakkımız ha yanlış anlaşılmasın, kimsenin hakkında gözümüz yok. Hakkımızı bile vermiyorlar be Emice.
Şampiyon yapılmayacağımızı, hakkımızın verilmeyeceğini adımız gibi bilsek de desteğimiz hiç eksilmez, bu da bizim hastalığımız. Umutsuzluğun umudu hastalığı. Trabzonspor ile de olmuyor Trabzonspor'suz da olmuyor. Bildiğin kısır döngü, paradoks mübarek.
Trabzonspor'un da suçu yok değil. Arkadaş en iyi futbol oynadığın zamanda bile gidiyorsun gereksiz yerde gereksiz takımlara puan veriyorsun. Şampiyonluğa giderken hop düşüyorsun geriye. Tek kale oynadığın maçta gol atamıyorsun, kalene 2 kez geliyorlar 3 gol atıyorlar. Matematiksel olarak imkansız ama Trabzonsporsal olarak mutlak gerçek.
Sonra Trabzon'da neden her 3 kişiden 4'ü sinir hastası, eğitimde sayısal başarı neden az? Sert T mi yoksa yumuşak T mi sorusu bile Trabzonspor odaklı. Trabzonspor'un T'si işte yahu.
Bu sene iyi başladık ama değil mi. Son iki maçı 11 kişi tamamlayabilsek şimdi bi liderlik kahvesi içiyorduk. Güzel oynuyoruz ama eksik oynuyoruz. Güzel futbol ile anca gönüllerin şampiyonu oluruz, ben ondan istemiyorum, ondan çok var gönül müzemizde. Ben güzel futbol ve güzel sonuç istiyorum. İnşallah olacak. Ha şampiyonluk derseniz, ben onun bizim elimizde olmadığını düşüyorum. Anlayana...
İlk yazıdan çok uzatmayalım, tadında keselim.
Hepinizi sevgiyle kucaklıyor saygıyla selamlıyorum.