Of'ta Anne-Oğulun Başarı Hikayesi: Hayvancılıkla Aile Ekonomisine Destek

Of'ta yaşayan 49 yaşındaki Gülhanım Aydın ve oğlu Metehan, hayvancılık yaparak hem aile bütçesine katkı sağlıyor hem de doğal yaşamın içinde üretime devam ediyor.

Of'ta yaşayan 49 yaşındaki Gülhanım Aydın ve oğlu Metehan, hayvancılık yaparak hem aile bütçesine katkı sağlıyor hem de doğal yaşamın içinde üretime devam ediyor. İstanbul'da uzun yıllar yaşayan Gülhanım ve Alaettin Aydın çifti, 2008 yılında ekonomik sebeplerle üç çocuklarıyla birlikte Of'un Cumapazarı Mahallesi'ne taşındı. Köydeki komşularının inek besleme ve süt sağma işlerinden etkilenen Gülhanım Aydın, bu işe merak salarak hayvancılığa adım attı. Komşularından süt sağmayı ve hayvan bakımını öğrenen Aydın, evinin altındaki 300 metrekarelik alanı ahır olarak düzenleyerek küçük bir çiftlik kurdu. Zamanla ürettiği süt, peynir ve tereyağını çevredeki insanlara satarak kazanç elde eden Aydın, dört yıl önce İl Tarım ve Orman Müdürlüğü'nün sağladığı düve, süt sağım ekipmanı ve süt soğutma tankı hibe desteğinden yararlandı. Bu sayede hayvancılığı daha da büyütme fırsatı buldu. "Doğal Yaşam Benim İçin Vazgeçilmez" Aydın, İstanbul’da yaşadığı dönemde sipariş üzerine yemek yaparak ailesine destek olduğunu belirtti. Eşinin turizm sektöründeki işlerinin bozulmasının ardından memleketleri Of’a döndüklerini anlatan Aydın, köy hayatını her zaman sevdiğini ve burada üretim yapmanın kendisine mutluluk verdiğini söyledi. Hayvancılığa başlama sürecinden bahseden Aydın, "Komşumuzun buzağısı doğduğunda kime vereceğini düşünüyordu. 'Ben bakarım.' dedim. Başta bana güldüler, 'İstanbul’dan geldin, nasıl yapacaksın?' diye. Ama sonunda başardık, buzağıyı büyütüp bir inek aldık." dedi. Ticaret yapmayı sevdiğini ifade eden Aydın, şu anda ahırında 12 inek, 9 düve ve buzağı bulunduğunu, dışarıdan inek almadığını ve kendi yetiştirdiği hayvanları büyütüp sattığını dile getirdi. "Oğlumla Beraber Çalışıyoruz, Üretimden Vazgeçmiyoruz" Hayvancılığı öğrenme sürecini anlatan Aydın, "Komşularımın sayesinde sağım yapmayı öğrendim. Önceleri ineklerden çok korkuyordum ama alıştım. Üç gün boyunca komşumun kızı bana sağım işlemini öğretti. Sonra 'Artık gerek yok, ben yaparım.' dedim. Üretmek benim için büyük bir mutluluk kaynağı." ifadelerini kullandı. Sağlığı el verdiği sürece bu işi sürdüreceğini belirten Aydın, oğlunun da hayvancılığa olan ilgisini vurguladı. Gençlerin bu işi devam ettirmesi gerektiğini söyleyerek, "Hayvancılık biterse her şey biter. Doğal yaşam benim vazgeçilmezim, üretmekten vazgeçmeyeceğiz." dedi. Günlük ortalama 150 kilogram süt sağdıklarını belirten Gülhanım Aydın, satamadıkları sütleri peynir ve tereyağına dönüştürdüklerini ve İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyük şehirlere kargo yoluyla gönderdiklerini ifade etti. "Hayvancılığı Büyütmek İçin Çalışıyorum" Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Turizm Bölümü'nden mezun olan 24 yaşındaki Metehan Aydın ise turizm sektörünü sevmediği için ailesinin yanına dönerek hayvancılık işine dahil olduğunu belirtti. İki yıldır annesiyle birlikte çalıştığını anlatan Metehan, "Ahırın tüm işlerini tek başıma yapıyorum. Sabah hayvanların altını temizleyip yemlerini veriyorum, öğlen sütleri dağıtıyorum. Akşam tekrar ahıra iniyorum. Zor şartlar olsa da hayvanlarla ilgilenmekten mutluyum, devam etmeyi düşünüyorum." diye konuştu.